Vitalik Buterin, 'Scourge' taslağında staking merkezileşmesini Ethereum için 'en büyük risklerden biri' olarak nitelendiriyor

Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin, Ethereum'un geleceğine yönelik blog yazıları serisine, planlanan "Scourge" yükseltmesinin bir parçası olarak proof-of-stake merkezileşme risklerini azaltmak için blockchain topluluğunun alabileceği olası yaklaşımları özetleyen yeni bir yazı ile devam etti. 

Buterin, önceki blog yazılarında Ethereum'un "Merge" ve "Surge" yükseltmelerine değinmiş, Ethereum'un staking sistemine yönelik olası iyileştirmeleri tartışmış ve blockchain üzerindeki Katman 1 ve Katman 2 ağlarında saniyede 100.000 işlem gibi iddialı bir hedef belirlemişti. 

Buterin'in son yazısı, ekonomik baskılar nedeniyle proof-of-stake merkezileşme riskine değinerek, bu olasılığı "Ethereum L1 için en büyük risklerden biri" olarak nitelendiriyor ve ağın planlanan "Scourge" yükseltmesinin bir parçası olarak riski azaltmak için çeşitli yaklaşımlar özetliyor. Buterin'e göre, riskin ortaya çıktığı iki ana yer blok yapımı ve staking sermaye teminidir. 

Blok yapımı

Blog yazısının ilk bölümünde Buterin, MEV veya maksimum çıkarılabilir değer sorununa değinerek, şu anda "iki aktörün Ethereum bloklarının yaklaşık %88'inin içeriğini seçtiğini" ve bu durumun, zaman duyarlı likidasyonlar veya token takaslarıyla ilgili sorunlara neden olabilecek sansür riskini artırdığını belirtiyor. 

Çözümün "kritik" bir unsuru, blok önericilerin belirli işlemleri sansürlemesini zorlaştıran şifreli bir mempool olabilir, diyor Buterin ve yazısında, "hem sağlam hem de makul derecede basit ve dahil edilmeye hazır" bir tasarım bulmak için çalışmalara devam edilmesi gerektiğini kabul ediyor. 

Buterin, MEV ile mücadeleye yönelik farklı yaklaşımlarla ilgili "temel bir ikilem" tanımlıyor: "Staker'ların elinde kalan herhangi bir anlamlı yetki, 'MEV ile ilgili' olabilecek bir yetkidir," diyor Buterin, yani staker'ların işlemleri seçme yeteneği ile staker'ların blockchain'den çıkarabileceği değer miktarı arasında bir denge olduğunu belirtiyor. 

Buterin ayrıca farklı dengelemelere sahip iki yaklaşımı özetliyor: dahil etme listeleri kullanmak, yani staker'ların bir sonraki blokta dahil edilmesi gereken işlemler listesini önermesi ve birden fazla eşzamanlı önerici kullanmak, yani blok üretim sürecinin birçok aktör arasında bölünmesi. 

"Geçerli bir muhafazakar strateji, staker'ların yetkisinin sınırlı olduğu ve yetkinin çoğunun açık artırmaya çıkarıldığı bir çözümü ilk olarak uyguladığımız ve ardından canlı ağda MEV piyasası operasyonu hakkında daha fazla şey öğrendikçe staker'ların yetkisini yavaşça artırdığımız bir 'bekle ve gör' yaklaşımı olabilir," diye sonuçlandırıyor Buterin. 

Staking sermaye temini

Buterin, Ethereum arzının %30'unun şu anda stake edildiğini ve bunun "Ethereum'u %51 saldırılarından korumak için fazlasıyla yeterli" olduğunu belirtiyor. Ancak, bu metrik %100'e yaklaştığında, Buterin birkaç riskin ortaya çıkabileceğini iddia ediyor, bunlar arasında kesme etkisinin zayıflaması, yılda fazladan bir milyon ether ihraç edilmesi ve tek bir likit staking tokeninin Ethereum'un kendisinden "para" ağ etkilerini devralma potansiyeli yer alıyor. 

Buterin, sorunu çözmek için iki ana yaklaşımı özetliyor: bir kullanıcının stake edebileceği ether miktarını sınırlamak ve stake edilen etherin kesilebilir ve kesilemez stake olarak ikiye ayrıldığı iki katmanlı staking uygulamak. "Kalan ana görev, ya hiçbir şey yapmamaya karar vermek ve neredeyse tüm ETH'nin LST'ler içinde olmasının risklerini kabul etmek ya da önerilerden birinin detaylarını ve parametrelerini nihai hale getirip kabul etmektir," diye yazıyor Buterin. 

Buterin ayrıca yukarıdaki sorunlara yönelik uygulama düzeyinde çözümleri özetliyor, bunlar arasında özel staking donanım çözümleri geliştirmek ve tanıtmak, solo staker'ları airdrop'larla ödüllendirmek ve MEV'yi azaltmak yer alıyor.cated uygulama tasarımı. "Ethereum sadece bir L1 değil, bir ekosistemdir," diye yazdı Buterin.